16 Mart Katliamı

16 Mart Katliamı, 16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 7 öğrencinin ölümü, 41 öğrencinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı ve silahlı saldırıdır. Saldırının failleri bugün dahi bulunabilmiş değil.

Aşağıdaki resimde dış çemberde katliam haritasını, iç çemberde de Türkiye haritasını görüyorsunuz.

Bu tarihte dış çemberde altıncı evde bulunan Neptün ile iç çemberde onuncu evde yer alan Chiron birbirlerine exact üçgen açı yapmışlar. İki ağır hareket eden gök cismi, haliyle ilgili dönemin başlangıcını işaret ediyor ama bu başlangıç olaysız da geçebilirdi. Diğer dar orblu transitlere baktığımızda dış çemberde üçüncü evde bulunan Transit Satürn'ün iç çemberdeki beşinci evde konumlanmış Satürn ve Merkür'e sekstil açı yaptığını görüyoruz. İç çemberdeki Merkür on ikinci ve dördüncü evleri yönetirken, Satürn ise yedinci, sekizinci ve dokuzuncu evleri yönetiyor.

Ülkeler astrolojisinde Neptün; tüm gerçekliğiyle kendisini ve başlangıcını göremediğimiz sadece algılayabildiğimiz, ilgili olayın sonucunda bütün etkisini idrak edebildiğimiz durumları temsil eder. Kokular, petrol, ifşa olmamış gizli cemiyetler, henüz keşfedilememiş ama varlığından şüphelenilen bilimsel bilgi veya gizemler, doğal afetler, sınırlarla ilgili sorunlar, sınırların ortadan kalkması, işgaller Neptün tarafından temsil edilir.

Ülkeler astrolojisinde altıncı ev; çalışan kesimi, düzen koruyucuları (polis,jandarma), sanayiyi, restoranları, market ve seri üretim yapılan her yeri, ülke içindeki yaygın hastalıkları temsil eder.

Bu olayda Neptün 6.ev emniyetteki gizli yapılanmalar, bugün hala aralanamamış sis perdesi şeklinde açığa çıktı.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olan Ülkücü öğrencilerin içinde gizlice faaliyet gösteren genç bir istihbaratçı, İstanbul Emniyeti'ne geçtiği bilgi notunda, ülkücülerin 8-10  gün içinde İstanbul Üniversitesi çıkışında solcu öğrencilerin üzerine dinamit atıp, silahlı tarama yapacakları’’nı bildirmiştir.

Emniyet arşivine "7 Mart 1978 tarih, 1.D.2.12780" koduyla girip resmiyet kazanan bilgi notunda belirtilen yer ve tarihte gerçekleşen katliama engel olunmadı. Bilgi notu katliamla ilgili soruşturma ve yargılamalar sürerken hiç ortaya çıkmadı. Olaydan 19 yıl sonra dava ikinci kez açılıncaya, bilgi notunun yazılışının üzerinden 22 yıl geçinceye kadar.

Şimdi de Chiron'a bakalım: Chiron toplumsal ve politik anlamda geleneksel ve aykırı grupları, toplumda herhangi bir yere oturtulamayanları, kategorize edilemeyenleri, sistemler arasında sentez yapanları, hem geleneksel hem modern tarafa uyanları, bunları birleştirenleri, ayrı kalmışları, toplumsal yaraları, öte yandan şifayı, alternatif tıbbı, doğal afetler gibi büyük acıları temsil eder.

Onuncu ev ise iktidar partisini, otorite konumunda yaptırım gücüne sahip olan herkesi (komutanlar,yargıçlar vesaire) ülkenin liderini, ihracat gelirini, ülkenin prestijini ne ile ünlü olduğunu, toplum içerisinde görünen bilinen olayları anlatır.

Sisli Neptün'ün Chiron'a pürüzsüz açısı ilgili durumun, ülkedeki mevcut sağ-sol çatışmasını etkileyen yeni bir sürecin başlangıcını bize anlatıyor. Chiron'un onuncu evdeki durumu, olayın bilinirliğini bize gösteriyor evet ama 82' darbesine kadar olan kaos-terör-acı dönemi bugün bile hala gizemini koruyor.

Süreci bir olayla başlatan transiti hatırlayalım: Transit Satürn natal Satürn-Merkür ikilisine sekstil açı yapıyordu. Satürn ülkeler  astrolojisinde toplum düzenini kontrol eden sistemleri, otorite figürlerini (iktidar,yargıçlar,genelkurmay), toplum içinde sesini duyurabilecek politik örgütleri, grupları, sendikaları, ormanları, kıraç arazileri, cemiyetleri bilim insanlarını halkın yaşlı kesimini, zorlu şartları, kısıtlayıcılığı temsil eder.

Satürn dış çemberde üçüncü evde, iletişim kaynakları, trafik, komşu devletler, öğrenciler, muhabirler, cadde ve sokaklar, kütüphaneler, göçmenler şehirlerarası yollar da üçüncü ev tarafından temsil ediliyor. Chiron'un bulunduğu onuncu ev ile gördüğümüz otorite figürleri teması Satürn ile vurgulanıyor, bulunduğu Aslan burcu da bunu destekliyor. Katliamın hikayesinden  üçüncü evi zihnimizde canlandırabiliyoruz, hedef alınan öğrenciler ve katliamın yapıldığı mekan. Kaldı ki katliamdan sonra üniversitede eğitimin durdurulması kararı alınıyor ki Satürn engellemeleri de anlatıyor.

İç çemberde Satürn beşinci evde. Beşinci ev ülkeler astrolojisinde halk kahramanlarını, halkın genel moral durumunu, kamuya açık alanları, parkları, ünlüleri, oyun ve eğlence yerlerini, çocukları, tiyatroları, spor ve sporcuları, stadları temsil eder. Satürn ayrıca milletlerarası anlaşmaları, savaşları, açık düşmanları, başkaları adına vekalet edenleri, kaçak suçluları temsil eden yedinci evin; tehlikeleri, derin devleti, mafyayı, cinayetleri, tecavüzleri, ameliyathaneleri, cerrahları, katliamları, mezarlıkları, tahvilleri, bonoları, vergileri, faizleri temsil eden sekizinci evin; üniversiteleri, yabancı ülkeleri,  yasaları, halkın genel inançlarını, din adamlarını, ihracatı, reklamları, popüler kültürü, yayıncıları temsil eden dokuzuncu evin yöneticisi. Ülkenin bir çok alanını etkileyen bir transit.

Bu olayda açık düşmanlıklar, tehlikeler, derin devlet-mafya, katliam (ki uzun olacağı için bu yazıda yer vermedik ama olay haritasında Ay-Jüpiter kavuşumu ve Jüpiter transitinin natal Ay ile kavuşumu katliamı vurgulayan bir konum), üniversite temaları çalışmış.
 

Merkür'e bakalım; genel iletişim trafiği, politikacıların konuşmaları, genç nüfus, ticaret, sanayi, trafik, arabalar, mikroplar, hilebazlar Merkür tarafından temsil edilir. Merkür aynı zamanda hastaneleri, hapishaneleri, gizliliği, halkın acı ve sıkıntılarını, doğal afetleri ve kontrol edilemeyeni anlatan on ikinci evin; ülke topraklarını, halkın derin korkularını, ülkenin geçmişini, iç güvenliği, halkı, muhalefeti, genel anlamda ölümü temsil eden dördüncü evin yöneticisi. Zaten iç çemberde hem Merkür hem de Satürn Terazi burcunda ki bu da ayrışma-savaş temalarını güçlendiren bir konum. Kısacası yazının başlarında bahsettiğimiz süreç halkımız için çok zorlayıcı bir transitle başlamış. Bu olay açılar konusunu bize düşündürüyor. Çünkü sekstil açı kolay, pürüzsüz bir açı ve irade ile alakalı. Zaten katliamdan da biliyoruz ki olay çok rahat bir şekilde gerçekleşmiş ve ilgili bilgi notuna karşılık tedbir de alınmamış. Oysa ki bir katliamla ilgili transitlerde, veya katliam haritasında pürüzsüz ve kolay açılar pek de istenen bir durum değil. O yüzden horary (soru) astrolojisi haricinde açıları da peşin hükümlü değerlendirmememiz gerektiğini hatırlatan bir örnek bu aynı zamanda.