Esasında bilimsel olarak Dünyamızı oluşturan bilinen doksan iki element vardır, ki elementler öğretisinde kullandığımız dört element gerçekte element dahi değillerdir. Dört element öğretisini bugün hala kullanıyoruz çünkü onlar tecrübe dünyamızın elementleri. Havayla nefes alıyoruz, onunla yaşıyoruz. Ateşi canlılık, kıpır kıpır olma ve tehlikeyle bağdaştırıyoruz. Su bizi sakinleştiriyor aynı zamanda önemli bir yaşam kaynağı. Toprakla sağlamlığı, güvende olmayı deneyimliyoruz. Hareketlendiğinde taş üstünde taş bırakmayacağını biliyoruz. Biz de dünyadan ayrı değiliz, dolayısıyla elementler öğretisinde biz de dört elementle karakterize edilebiliriz.
İlk örneğimizi Hans Christian Andersen'in haritası üzerinden sunacağız. Kendisini masallarından biliyoruz ki kimi masalları oldukça hüzünlü tipik masallar gibi mutlu sonla bitmiyor.
Kendisinin mizacını tespit ederken, Yükselen burcu, yükselen yöneticisi, yükselen yöneticisinin bulunduğu burç, Güneş'in İklimsel Sıcaklığı, Güneş burcu-Ay burcu, Ay fazı, Horoskop yöneticisi vb. faktörlerden faydalanıyoruz. Hans Christian Andersen'in mizacı Kolerik Mizaç. Yani sıcak-kuru özellik-Ateş elementi baskın durumda.
Yani tutkulu, coşkulu, enerjik, risk alma eğilimleri var. Amacına ulaşma yolunda korkusuz. Aktif, spontane yaşayan, çocuk ruhlu, kindar olmayan bir birey.
Oysa ki bazı masallarının bu mizaca aykırı olduğundan bahsetmiştik. Yaralı kimliğiyle kitleleri etkilemesi, yazarlık yeteneği gibi detayları, yani enerjisini hangi konularda kullandığını horoskopunda görüyoruz zaten.
Karşılaştığı zorluklara.acılara rağmen yılmadan denemiş ve başarmış bir yazardan bahsediyoruz. Nitekim şu sözü bahsettiğimiz mizacını özetleri nitelikte:
Karşılaştığı zorluklara.acılara rağmen yılmadan denemiş ve başarmış bir yazardan bahsediyoruz. Nitekim şu sözü bahsettiğimiz mizacını özetleri nitelikte:
"İnsan bir şeyi ciddi olarak istemeye görsün, hiçbir şey erişilemeyecek kadar yükseklerde değildir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder