15 Haziran 2017 Perşembe

Abdullah Öcalan'ın Yakalanışı

                Abdullah Öcalan 15 Şubat 1999  tarihinde saat 19.35'te Kenya-Nairobi'de yakalandı. Yaklaşık dört ay süren kaçma kovalama CIA'nın devreye girmesiyle son buldu, 16 Şubat  1999 sabah saat 3 sularında da Abdullah Öcalan Türkiye topraklarına giriş yaptı. Bu sayıda da Apo'nun yakalanış anının haritasını Uranyen Astroloji teknikleriyle açıklamaya çalışacağız.

                Uranyen Astroloji'de bir haritayı yorumlamaya Koç Noktasından başlarız. Koç Noktası ilkbahar ekinoks noktasıdır. Tropikal zodyakı başlatan 0 derece Koç Noktası ilgili kişi, olay ve durumun toplumla arasındaki ilişkisini açıklamaktadır. Aşağıda Abdullah Öcalan'ın yakalanış anının dial haritasını ve Koç Noktasına denk gelen orta noktalarını görüyorsunuz. (Hamburg Okulu orta noktalarda 3.50 orb kullanmaktadır. Biz de bu orbu kullanmayı tercih ettik.)

Güneş

Güneş orta noktalarının fazlalığından Abdullah Öcalan'ın yakalanışında ülkemizin liderlerinin, yine ülkemizdeki erkek nüfusun, halkın genel motivasyonunun hatta kahramanların ön plana çıktığını görüyoruz. Peki nasıl?

·         Koç Noktası=Güneş/Mars
Bu orta noktada Mars'ın temsil ettiği orduya, güvenlik güçlerine, teröre odaklanıldığını görüyoruz. O süreçte gerek orduda gerek liderlerde gerek halkta öfke, gerilim ve agresyonu görmek mümkün.  Yine Mars etkisiyle harekete-eyleme geçilmiş ve enerji bu konulara kanalize edilmiş.  Sürecin bitiminde asker ve ülkenin liderleri kamuoyunda kahraman gibi algılanmıştır. Bunun sonucu olarak 18 Nisan 1999 seçimlerinde en yüksek oy yüzdesini Bülent Ecevit'in başkanı olduğu DSP almıştır.

·         Koç Noktası=Güneş/Poseidon
Liderlerin ve halkın genel motivasyonu yani Abdullah Öcalan'ı yakalamak artık bir vizyon, hayal ve ideal halini almıştır. Ve bu ikisinin Koç Noktasına orta nokta oluşturmasıyla birlikte bunun hayalin gerçekleştiğini söylemek çok yanlış olmaz. Poseidon'un burada aydınlığı temsil etmesi pek manidardır, zira Son Darbe:28 Şubat belgeselinde Abdullah Öcalan'ın yakalanma süreci anlatılmaktadır ve bir ara Apo'nun izi kaybedilir. Bu durum için Mehmet Ali Birand: "Türkiye karanlıkta kalmıştı." der. Artık Apo bulunmuştur, Türkiye karanlıkta değildir.

·         Koç Noktası=Güneş/Satürn
Abdullah Öcalan bir türlü yakalanamadıkça ülkemizin politik liderlerinin bu konuda hırs yaptığını ve halkın genel motivasyonunun gittikçe baskılandığını görüyoruz. Güneş, halkın hangi alanlarda hassas olduğunu da bize anlatır. Satürn politik örgütler ve grupları temsil ettiği için halk bölücü terör örgütü PKK ve onun kurucularından olan Abdullah Öcalan konusunda epeyce hassaslasmış durumda. Ayrıca hem Güneş hem Satürn otorite figürü anlamına geldiği için ve Öcalan da bir grubun lideri olduğu için, bu orta noktayı onun yalnız kalması, ona destek sözü verenlerin onu ülkelerine kabul etmemesi ve gidecek bir yeri olmaması olarak yorumlayabiliriz.


Ay

Ay; halkı, halkın hangi konulara odaklandığını, halkın istek ve ihtiyaçlarını, genel olarak da anne figürünü, ülkenin kadınlarını açıklamaktadır.

·         Koç Noktası=Ay/Mars
Burada da gerilim-terör-agresyon vurgusunu görüyoruz. Doğal olarak kaçma-kovalama sürecinde kamuoyundaki gerilim ve Apo'nun yakalanması ihtiyacı bilhassa Abdullah Öcalan'ın İtalya'da bulunduğu sürecinde had safhaya ulaşmıştır.  O dönem şehit anneleri Edirnekapı Şehitliği'nde toplanmıştır ve yine ilgili belgeselde bir şehit annesinin "Onu bize verin gerekirse İtalya'ya gideriz." açıklamasında bulunduğunu görüyoruz.

·         Koç Noktası=Ay/Admetos
Admetos, Ayvari özelliklere sahip bir transneptünyen olduğu için burada yoğunlaşmış Ay enerjisinden bahsedebiliriz. Ay/Mars orta noktasını destekler nitelikte, halkın, özellikle şehit annelerinin evlat acısını çok iyi anlatan bir pozisyon.

·         Koç Noktası=Ay/Poseidon
Poseidon’un aydınlatan enerjisi de işin içine girince, Öcalan’ın yakalanma süreciyle beraber, halkın Türkiye’ye kim dost kim düşman konusunda aydınlandığını düşünüyoruz.


Vulkanus                 

Vulkanus, bir haritada enerjinin en kuvvetli işlendiği yeri ve otorite kavramını temsil etmektedir. Genel olarak Vulkanus vurgusundan yakalanma süreci için çok uğraşıldığını söylemek mümkün. Peki bu haritada bilhassa hangi konularda daha çok enerji sarf edilmiş?

·         Koç Noktası=Pluto/Vulkanus             
İlginçtir ki bir Plutonik örgütün başını yakalamak için -ki Pluto bir sisteme karşı çıkmak için kurulan illegal örgütleri, gizli polisleri, derin devleti temsil eder.- yine Plutonik bir örgüt olan CIA devreye girmiş ve ülkemizle bir anlaşma yapmıştır.

·         Koç Noktası=Mc/Vulkanus
Mc, Uranyen Astrolojide önemli noktalardan biridir. Kişinin, olayın "Ben" kimliğini ifade etmektedir. Kara Kuvvetleri Komutanı  Atilla Ateş'in konuşmasıyla başlayan süreçte ülkemizin oldukça gözü kara, korkusuz davrandığını söyleyebiliriz. Apo'nun saklandığı ülkelere yoğun baskı uygulamışız ve böylelikle bu ülkelerde fazla uzun kalamamış. Hatta İtalya'da bulunduğu dönem kaldığı villayı havaya uçurma girişiminde bile bulunmuşuz. Hem ülke içinde hem de uluslararası arenadaki üslubumuz bu yöndedir.

·         Koç Noktası=Cupido/Vulkanus
Hem sosyal gruplarla ne kadar uğraşıldığının hem de ne kadar fazla sosyal interaksiyonda bulunulduğunun, hararetli geçen bir sürecin göstergesi. Cupido, Venüs ve Jüpiter karakterindedir. Cupido’nun Venüsyen tarafını ele alırsak, Öcalan ikili ilişkilerini kullanarak, Jüpiter semboliği olan yabancı ülkeler arasında tabir-i caizse mekik dokudu.

·         Koç Noktası=Hades/Vulkanus
Hades kötülükle, kirli planlarla, bozulan koşullarla ilgilidir. Gerçekten de bu süreç bu tarz olaylarla doluydu. MİT ve Türk askerinin ortaklaşa yaptığı Abdullah Öcalan’ın kaldığı villayı havaya uçurma operasyonundan vazgeçilmesi, İtalya Başbakanı D’Alema’nın Mesut Yılmaz’la görüşmek isteyip ardından vazgeçmesi, Öcalan’a destek sözü veren tüm ülkelerin onu kabul etmemesi, Türkiye’deki idam yasası üzerine konuşmalar Hades enerjisi taşımaktadır.


Poseidon

Poseidon; yüksek bilinci, aydınlanmayı, spiritüel eğilimleri, özel insan tipolojisini, idealizmi, hayalleri ve vizyonu anlatmaktadır.  Abdullah Öcalan'ın yakalanması konusunda toplumda büyük bir farkındalık yaratıldığını anlıyoruz. (Tabii Vulkanus vurgusu bir nev'i Poseidon'u tetiklemiş ve konu sürekli gündemde kalmış. Bu farkındalık durumu bana Münevver Karabulut Cinayeti'ni anımsatıyor. Cem Garipoğlu da böylesi bir süreç sonunda teslim olmak zorunda kalmıştı.-Neslihan)

·         Kad/Poseidon
Kuzey Ay Düğümü toplulukları temsil eder. Öcalan, Nairobi’de yakalanmasının ardından Türkiye’ye seçilmiş kişilerden oluşan bir ekip tarafından getirildi. Bu ekip bir doktor, çok dil bilen bir çevirmen, yakın dövüş sanatlarında uzman üç MİT görevlisi ve bir sorgulama uzmanından oluşuyordu. Yakalanma anı görüntülerinin basında yer almasıyla, Öcalan’ın yakalanıp yakalanmadığıyla ilgili şüpheli durumlar ortadan kalktı ve Poseidon enerjisi burayı da aydınlatmış oldu.


Merkür

Merkür, mundane olarak genel iletişim araçlarını, medyayı, gazeteleri  ve ülkedeki politikacıların söylemlerini belirtmektedir.

·         Merkür/Satürn
Satürn, sistemlere müdahele etme gücü olan otorite figürleri, iktidarı ve politik örgütleri temsil eder.  Bu görünüm Türkiye ve Öcalan’ın 4 aylık kaçma-kovalama sürecini, Türkiye’nin Öcalan’la görüşme, iletişim kurma isteğinin Rusya, İtalya ve Yunanistan tarafından engellenmesini, bu dönemde ülkemizdeki iktidarın ve politik örgütlerin konu ile ilgili yaptığı konuşmaları gösteriyor. Aynı görünüm gazeteci Tayfun Talipoğlu’nun Abdullah Öcalan’la yaptığı röportajı da aklımıza getirdi. Abdullah Öcalan İtalya’da İtalyan hükümeti tarafından korunan bir villada kalırken Tayfun Talipoğlu kendisiyle -MİT’in de dinlediği- bir röportaj yapmıştı ancak bu röportaj Sabah Gazetesi tarafından yayımlanmamıştı.

·         Merkür/Apollon
Apollon etkisiyle burada bir başarı söz konusudur.  Medya, istihbarat ve politikacılar bu süreçte başarılı olmuşlardır ve Koç Noktası bağlantısı sonucunda bu başarı giderek yayılmaktadır.

Diğer Noktalar

·         Venüs/Jüpiter
Olayın içinde ne kadar fazla yabancı siyasetçi olduğunun göstergesi. ABD Başkanı Bill Clinton, Suriye başkanı Hafız Esad, İtalya Başbakanı D’Alema, Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos, Rus politikacı Vladimir Jirinovski, Rusya Dışişleri Bakanı Igor Ivanov bu süreçte öne çıkan isimlerden oldu.

·         Venüs/Zeus
(Bu konumu gördüğümde Kerimcan Durmaz'a bağlayarak Başak'a "Ne mana? Uçağın içinde şampanya mı patlatmışlar? Party Hard?" diye sormuştum.-Neslihan)
Siyasetçileri, kadın-genç kızları, genç nüfusu,savaş ve barışı temsil eden Venüs, arzuları doyurmayı, kontrollü eylemler yoluyla üstünlük elde etmeyi temsil eden Zeus ile orta nokta oluşturmuştur.  Bu konuma kadar aslında gerilimin yüksek olduğunu sıkça vurguladık. Peki nasıl oldu da kan dökülmedi?

Çünkü ilişkilerimizde kontrolcüyüz ve aynı kontrol bize de uygulanıyor. Zira işbirliği içinde olduğumuz ABD, CIA aracılığıyla bize bazı şartlar sunuyor. Yolda Abdullah Öcalan'ın infazını yapmamamız ve yargılamanın adil olması şartıyla "paket" bize teslim edilecektir.  Kontrollü bir biçimde anlaşma yaparak istediğimize ulaşıyoruz. Tabii uçağın içinde coşulmuyor ama ertesi gün halk coşku içinde, yolda halaylar çekiliyor.

·         Mars/Kad
(Bir zamanlama bu kadar mı güzel olur? Olacak olan zamanı gelince kendiliğinden oluyor zaten. Eleksiyona ne gerek var ki?-Neslihan) Evet. Kad; ortak yazgıyı, yol ayrımlarını, bir dönemin bitip diğer dönemin başladığı kritik yerleri ve zamanı bize açıklar. Hem ordumuz için, hem PKK için hem de ülkemizin harcadığı enerji için oldukça önemli kadersel bir olay, an gerçekleşmektedir. Abdullah Öcalan'ın yakalandığı an, onun için yolun, kaçışın ve özgürlüğünün sonu.

·         Uranüs/Admetos
Bu konum da Mars/Kad konumunu destekler nitelikte. Çünkü çizgi dışı, marjinal, toplumda korku-kaos yaratan ve kendince alternatif bir sistemi savunan PKK/Abdullah Öcalan için ölüm/yıkım ve dönüşüm söz konusudur. Admetos soyut somut anlamları barındıran bir transneptünyendir. Zira örgütün yöneticisinin yakalanması, özgürlüğünün sonu hem kendisi hem de örgüt için hayli yıkıcı/öldürücü bir darbedir. Tabii sürecin sonunda Abdullah Öcalan ölmemiş, örgüt de dönüşüme uğramıştır.

·         Asc/Apollon
Asc kişinin/olayın dışarıdan nasıl göründüğünü ve motivasyonlarını belirtir. Apollon'un devreye girmesiyle yakalanma olayı ülke içinde ve dışında ülkemize itibar, prestij ve onur kazandırmıştır. Ülkemiz de bu itibarı kuvvetlendirme eğiliminde olup, gerek ülkeye teslim gerek yargılama sürecinde konuya son derece hassas yaklaşmıştır.

·         Jüpiter/Zeus
Yabancılar, yabancı ülkeler mundane astrolojide Jüpiter ile temsil edilir. Zeus ise kontollü faaliyetler yoluyla üstünlük elde etmek anlamına gelir ve Jüpiter’le yanyana geldiğinde etkisini daha da bir arttırır. Abdullah Öcalan’ın yakalanma sürecine bakarsak Şam’dan uzanıp Nairobi’de biten bir yolculuk görüyoruz. İşin içinde Suriye, Yunanistan, Rusya, İtalya ve ABD var. Yalnızca ABD’nin bizim tarafımızda yer aldığını, diğer tüm ülkelerin kontrollü eylemlerle Abdullah Öcalan’ı bizden kaçırdığını biliyoruz.

·         Neptün/Chiron
Chiron, mundane astrolojide toplumsal ve politik anlamda ayrılık içinde olan iki farklı grubu temsil eder. Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla beraber, toplum Türk-Kürt ayrılığının sona ermesi gerektiği düşüncesini idealize etmiş görünüyor.

·         Neptün/Cupido
Orta noktası da bu düşünceyi destekliyor. Cupido grupları, sosyal interaksiyonu temsil eder. Artık iki ayrı grup arasındaki sınırların kalkması ideali yine ön plana çıkıyor.

·         Satürn/Transpluto
Mundane astrolojide Satürn iktidarı ve toplum düzenini kontrol eden sistemleri temsil eder. Burada gerçekten hem iktidarın vermiş olduğu kararlar hem de sistem üzerinde büyük bir dönüşüm oldu. Hatırlarsınız, Öcalan yakalandığı zamanlarda ülkemizde idam yasası hala yürürlükteydi. Hatta İtalyan hükümetinin Öcalan’ı Türkiye’ye teslim etmemesinin en büyük sebebi de ülkemizdeki idam yasasıydı. ABD, Türkiye’ye Öcalan’ın yakalanma sürecinde yardım edeceğini söylediğinde bazı şartları vardı: Öcalan’ın idam edilmemesini ve yolda herhangi bir kazaya uğramamasını istiyorlardı. Türkiye bunu kabul ederek sistemsel dönüşümü de gerçekleştirmiş oldu. Ayrıca buradaki Satürn’ü Öcalan’ın belli bir grup için otorite figürü olması olarak kabul edersek, yönettiği grubun gücünü elinde bulunduran bir otorite figüründen, bir tutsağa dönüşmesi olarak da yorumlayabiliriz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder